13.11.2016
50 gündür devam eden Beyoğlu festivali sona erdi
Ekibimle Beyoğlu Festivali veda törenindeyiz."Bu kültür bizim, bu ülke hepimizin.İsmet Özel de bizim,Can Yücel de bizim.Bu kültürü biraz şucular,biraz da bucular inşa etti.Şucular da bizim,bucular da bizim."
Mehmet Taşdiken
Mehmet Taşdiken
11.11.2016
BEYOĞLU FESTİVALİNDEN KİMLER GELDİ KİMLER GEÇTİ..
BEYOĞLU FESTİVALİNDEN KİMLER GELDİ KİMLER GEÇTİ..
Festival denilince akla çoğu zaman bir dal gelir ve onun festivali yapılır ama gelin görünki bu organizasyon adeta Beyoğlu Belediye Başkanımız Sn. Ahmet Misbah Demircan'ın ve festival creatörü Sn. Mehmet Taşdiken in retrospektif sergisine, iki değerli insanın yıllardır yaptıkları birikimlerin sanat show una dönüştü.
DÜNYANIN HİÇ BİR YERİNDE BU KADAR UZUN SÜRE DEVAM EDEN BİR SANATSAL FESTİVAL ZİNCİRİ YAPILMADI...
Beyoğlu Belediye Başkanlığı 50 gün Festival dedi ama hergün adeta sanatçı ve etkinlik yarışı vardı. Bu zengin program sanatın her dalında MÜZİK, PLASTIK SANATLAR, SİNEMA, TİYATRO, EL SANATLARI, KİTAP, SÖYLEŞİ VE FESTİVAL TAKSİM MEYDANINI MERAKLILARININ HÜCUMUNA UĞRATTI...
Hergün farklı bir ünlü sanatçı, hergün sürpriz bir
otorite hergün değerli bir koleksiyoncu ve görülmemiş aktivasyonlar festivali muhteşem bir kültür merkezi haline getirdi..
Bu zengin ve dolu programlar zinciri Beyoğlu Belediye Başkanı Sn. Ahmet Misbah Demircan'ın engin görüşü ve yıllarını insanlara ve sanatçılara adamış bir yönetmen olan festival creatörü Sn.Mehmet Taşdiken in birikimlerini, çevresini cömertçe maddi manevi hiç bir fedakarlıktan kaçmayarak kullanması sonucu yaratıldı.
Ayrıca bu muhteşem sanat zinciri tarihte hiç bir zaman onu yaşatan sanatçılarla izleyenleri bu kadar yakından buluşturarak ve iç içe diyaloglarla gerçekleştirilememişti....
Metin Özkaya
Festival denilince akla çoğu zaman bir dal gelir ve onun festivali yapılır ama gelin görünki bu organizasyon adeta Beyoğlu Belediye Başkanımız Sn. Ahmet Misbah Demircan'ın ve festival creatörü Sn. Mehmet Taşdiken in retrospektif sergisine, iki değerli insanın yıllardır yaptıkları birikimlerin sanat show una dönüştü.
DÜNYANIN HİÇ BİR YERİNDE BU KADAR UZUN SÜRE DEVAM EDEN BİR SANATSAL FESTİVAL ZİNCİRİ YAPILMADI...
Beyoğlu Belediye Başkanlığı 50 gün Festival dedi ama hergün adeta sanatçı ve etkinlik yarışı vardı. Bu zengin program sanatın her dalında MÜZİK, PLASTIK SANATLAR, SİNEMA, TİYATRO, EL SANATLARI, KİTAP, SÖYLEŞİ VE FESTİVAL TAKSİM MEYDANINI MERAKLILARININ HÜCUMUNA UĞRATTI...
Hergün farklı bir ünlü sanatçı, hergün sürpriz bir
otorite hergün değerli bir koleksiyoncu ve görülmemiş aktivasyonlar festivali muhteşem bir kültür merkezi haline getirdi..
Bu zengin ve dolu programlar zinciri Beyoğlu Belediye Başkanı Sn. Ahmet Misbah Demircan'ın engin görüşü ve yıllarını insanlara ve sanatçılara adamış bir yönetmen olan festival creatörü Sn.Mehmet Taşdiken in birikimlerini, çevresini cömertçe maddi manevi hiç bir fedakarlıktan kaçmayarak kullanması sonucu yaratıldı.
Ayrıca bu muhteşem sanat zinciri tarihte hiç bir zaman onu yaşatan sanatçılarla izleyenleri bu kadar yakından buluşturarak ve iç içe diyaloglarla gerçekleştirilememişti....
Metin Özkaya
26.10.2016
Sahaflar Festivali 'Sahafların Ritim Şovu' ile başladı
50 günlük 'Beyoğlu Hareketleniyor' festivali kapsamında sahaflar festivalinin açılışı 'Sahafların Ritim Şovu' ile başladı.
Beyoğlu Belediyesi tarafından düzenlenen 50 günlük "Beyoğlu Hareketleniyor" festivali kapsamında küratörlüğünü Fransız Sokağı, Konya'da Türkiye'nin ilk sanatçı köyünü kuran yönetmen Mehmet Taşdiken'in üstlendiği Sahaflar Festivali renkli bir açılışla başladı.
Yine Türkiye'de ilk defa 'Tezgahların Ritmi Şovu' nu hazırlayan küratör Mehmet Taşdiken, Sahaflar Festivali için 'Sahafların Ritmi Şovu'nu hazırladı. Sahafların önemli objeleri kitaplar, tipo makine, daktilolar, fotoğraf makineleri, taş oymacılığı ve perküsyon ustaları Türk müziğine ait önemli parçalarını sahnede yeniden yorumladılar. Küratör Mehmet Taşdiken etkinliğe ilişkin, "Sahaf dünyası eski ve zengin bir dünya. Mutlaka bu dünyanında bir musikisi var. Sahafları ilgilendiren objelerle bunu yapabiliriz diye düşündük" dedi.
"Hepsinin kendine ait çok güzel sesleri var"
Sahaf objelerinin kendine ait çok güzel sesleri olduğunu belirten Taşdiken, "Bir daktilonun, bir tipo makinesinin, fotoğraf makinesinin, bir taş oymanın kendine ait sesi var. Bu ritimler sahafları, eski kültür dünyamızı anlatan sesler. Bunların ortak bir melodisi olmalı. Profesyonel ritim ustaları ile geleneksel sahaf objelerinin seslerini birleştirip, bilinen şarkı ve türkülerimizi yeni baştan yorumlamış, denemiş olduk. Birbirine aykırı ve alakasız gibi görünen seslerin ortak bir melodide buluşması aynı zamanda yeni bir deneyim sağlıyor.
Yeni bir şey yapma ve dinleme merakı insanı heyecanlandırıyor. Alışılmış yöntemlerle düşünmeye çok alışığız. Bu alışkanlık içerisinde alıştığımız seslere başka bir şey yapılabilir.
İnsan zihninin yaratıcılığınınartıran şeylerdir. İnsanlar yeni bir şey ararsa yeni şeyler bulabilir. Üst başlık halinde söylenebilecek tarafı bu" şeklinde konuştu.
Yine Türkiye'de ilk defa 'Tezgahların Ritmi Şovu' nu hazırlayan küratör Mehmet Taşdiken, Sahaflar Festivali için 'Sahafların Ritmi Şovu'nu hazırladı. Sahafların önemli objeleri kitaplar, tipo makine, daktilolar, fotoğraf makineleri, taş oymacılığı ve perküsyon ustaları Türk müziğine ait önemli parçalarını sahnede yeniden yorumladılar. Küratör Mehmet Taşdiken etkinliğe ilişkin, "Sahaf dünyası eski ve zengin bir dünya. Mutlaka bu dünyanında bir musikisi var. Sahafları ilgilendiren objelerle bunu yapabiliriz diye düşündük" dedi.
"Hepsinin kendine ait çok güzel sesleri var"
Sahaf objelerinin kendine ait çok güzel sesleri olduğunu belirten Taşdiken, "Bir daktilonun, bir tipo makinesinin, fotoğraf makinesinin, bir taş oymanın kendine ait sesi var. Bu ritimler sahafları, eski kültür dünyamızı anlatan sesler. Bunların ortak bir melodisi olmalı. Profesyonel ritim ustaları ile geleneksel sahaf objelerinin seslerini birleştirip, bilinen şarkı ve türkülerimizi yeni baştan yorumlamış, denemiş olduk. Birbirine aykırı ve alakasız gibi görünen seslerin ortak bir melodide buluşması aynı zamanda yeni bir deneyim sağlıyor.
Yeni bir şey yapma ve dinleme merakı insanı heyecanlandırıyor. Alışılmış yöntemlerle düşünmeye çok alışığız. Bu alışkanlık içerisinde alıştığımız seslere başka bir şey yapılabilir.
İnsan zihninin yaratıcılığınınartıran şeylerdir. İnsanlar yeni bir şey ararsa yeni şeyler bulabilir. Üst başlık halinde söylenebilecek tarafı bu" şeklinde konuştu.
Orjinal metin: www.cumhuriyet.com
03.10.2016
İstiklal’de caddesinde nostalji rüzgarı
Beyoğlu Belediyesi tarafından düzenlenen 'Beyoğlu Antika Festivali' kapsamında Taksim İstiklal Caddesinde 1930 ve 40'ların Beyoğlu şıklığını anlatan kostümlerle yürüyüş yapıldı.
Beyoğlu Belediyesi tarafından “Beyoğlu Hareketleniyor, 50 gün Festival var" sloganıyla düzenlenen “Beyoğlu Antika Festivali" kapsamında Beyoğlu şıklığının hatırlatılması amacıyla 1930 ve 40'ların kostümünü giyen grup yürüyüş yaptı. Festival küratörü Mehmet Taşdiken tarafından yürütülen organizasyonda grup, müzisyen Prof. Dr. Edward Aris'in akordeonu eşliğinde Beyoğlu Galatasaray Meydanı'nda yürüyüşe geçti. Yerli ve yabancı turistler, yoğun ilgi gösterdiği grubun bol bol fotoğraflarını çekti. Popstar yarışmacısı Bayhan Gürhan'ın da eşlik ettiği grubun yürüyüşü Taksim Meydanı'ndaki festival alanında son buldu. Alanda sahneye çıkan grup ve Bayhan'ın performansı devam etti.
"Nostaljiyi canlandırmaya çalışıyoruz"
Organizasyon hakkında açıklamalarda bulunan Festival Küratörü Mehmet Taşdiken, "Beyoğlu tarih boyunca şıklığı ve zarafetin neredeyse resmi merkezi olmuş yerdir ve bu kitaplara da geçmiştir. Önemli insanların hatıraları da vardır ve buraya çıkılırken hep anlatılır. İnsanlar en temiz, yeni kostümleriyle ve aksesuarlarıyla Beyoğlu'na çıkarlardı diye anlatırlar. Bu nostaljiyi canlandırmaya çalışıyoruz ama bu sadece nostalji değil aynı zamanda tarihtir. Türkiye'nin merkezine bu anlamda dikkat çekmeye çalışıyoruz" dedi.
Beyoğlu Belediyesi tarafından “Beyoğlu Hareketleniyor, 50 gün Festival var" sloganıyla düzenlenen “Beyoğlu Antika Festivali" kapsamında Beyoğlu şıklığının hatırlatılması amacıyla 1930 ve 40'ların kostümünü giyen grup yürüyüş yaptı. Festival küratörü Mehmet Taşdiken tarafından yürütülen organizasyonda grup, müzisyen Prof. Dr. Edward Aris'in akordeonu eşliğinde Beyoğlu Galatasaray Meydanı'nda yürüyüşe geçti. Yerli ve yabancı turistler, yoğun ilgi gösterdiği grubun bol bol fotoğraflarını çekti. Popstar yarışmacısı Bayhan Gürhan'ın da eşlik ettiği grubun yürüyüşü Taksim Meydanı'ndaki festival alanında son buldu. Alanda sahneye çıkan grup ve Bayhan'ın performansı devam etti.
"Nostaljiyi canlandırmaya çalışıyoruz"
Organizasyon hakkında açıklamalarda bulunan Festival Küratörü Mehmet Taşdiken, "Beyoğlu tarih boyunca şıklığı ve zarafetin neredeyse resmi merkezi olmuş yerdir ve bu kitaplara da geçmiştir. Önemli insanların hatıraları da vardır ve buraya çıkılırken hep anlatılır. İnsanlar en temiz, yeni kostümleriyle ve aksesuarlarıyla Beyoğlu'na çıkarlardı diye anlatırlar. Bu nostaljiyi canlandırmaya çalışıyoruz ama bu sadece nostalji değil aynı zamanda tarihtir. Türkiye'nin merkezine bu anlamda dikkat çekmeye çalışıyoruz" dedi.
daha fazla bilgi için: www.sonsuzskran.org
KENTE KATKI ÖDÜLÜ..
KENTE KATKI ÖDÜLÜ...Arkamızda duran “Şafak vaktinin iki cihangiri” Sultanahmet ve Ayasofya, paranın kültüre muhtaç olduğu iki ayrı dönemin iki saltanatlı ve sembol eseri. İkisinin arasını dolduran beton yığını köhne gecekondular bizim eserimiz. Onlar biziz. Çünkü biz kültürün paraya muhtaç olduğu bir dönemin insanlarıyız. Bütün Türkiye’ye yayılmış beton işgalindeki plansız kentlerimizin kakafonisi önümüzde dururken minik gayretlerimizin ödüllendirilmesi hoşumuza gitse de diğer taraftan içimiz sızlamaya devam ediyor. Kültür ve mimaride bir “ihtilale” ihtiyaç var. Önce kafalarımızda…Teşekkürler Yeni Arayışlar Girişimi Platformu Derneği.Teşekkürler Esra Alkan, Celal Toprak, Mehmet Gözcü.
Genç Akademi başladı
Bu cumartesi (11.4.2015) den itibaren Mehmet Taşdiken tarafından haftada bir 13.00/15.00 saatleri arasında "Genç Akademi" adıyla 15+ yaşlarındaki gençler için "hayat bilgisi" sayılabilecek bir konseptte, insani değerler,tarih,felsefe,sanat, yaratıcılık konularında ücretsiz atölye çalışmaları başlatıyoruz.Mehmet Taşdiken'in kendi çocuklarını da dahil edeceği bu etkinliğe tanıdıklarınızı yönlendirebilirsiniz.Mehmet Taşdiken bugüne kadar,gerek okuyarak ve gerek kendi tecrübesiyle yaşayarak öğrendiklerini aktararak, görev saydığı bir insani sorumluluğu yerine getirmek istiyor.'Sıçan sidiği denize fayda' diyerek derin karanlıklara bir mum yakmak.Amacı bu.
25.02.2015
Sonsuz Şükran Köyü Projesi Kurucusu Mehmet Tasdiken Mevlana Hoşgörü ve Barış Ödülleri kapsamında 2014 Yılın Kültür Sanat Proje Ödülüne layık görüldü.
Biyografi
_"...Konyalı
olan Mehmet Taşdiken Sanatçı;
iş adamı, reklamcı, yapımcı, yönetmen, yazar, şair. Hani şu 2004
Temmuzunda muhteşem şenliklerle açılan La Rue Française (Fransız
Sokağı)'in kurucusu ve yönetim kurulu başkanı. Aynı zamanda AFİTAŞ adlı yapım firmasının da sahibi. Bir Sevdadır Çobanlık, Itrî, Beş Çayı,
Berduş Düşünceler adlı kitapların yazarı. Teşvikiye Rotary Clup
tarafından Meslekte Başarı Ödülüne layık görülmüş bir dava adamı.
Konya'nın yetiştirdiği ender isimlerden biri..."
(Mustafa Durdu, Türkiye Yazarlar Birliği)
(Mustafa Durdu, Türkiye Yazarlar Birliği)
Mehmet Taşdiken önce Beyşehir’in köyü olan Hüyük’e bağlı Çavuş’ta doğdu. İlk ve ortaokulu Beyşehir’de okudu. İstanbul Kabataş Erkek Lisesi'ni bitirdi. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili Edebiyatı mezunu. Halen kurucusu olduğu Afitaş Turistik İsletmeler Yönetim Eğitim ve Kültür Hizmetleri A.S. ile Fransız Sokağının Yönetim Kurulu Başkanı.
Radikal Gazetesinde köşe yazarlığı, Hürses, Pınar, Sabah İstanbul, Türk Edebiyatı gibi gazete ve dergilerde de yazarlık yaptı. Berduş Düşünceler, Han Buyruğu, Itri, Beş Çayı, Bir Sevdadır Çobanlık, öğrencilik yıllarında kendi kurduğu ve yönettiği İstanbul Merkez Tiyatrosu'nun oynadığı,Uçun Kuşlar ve Su Verin Mebbus Beye isimli oyunları yazdı.
2004 yılında Türkiye'nin ilk temalı sokak projesi olan İstanbul Fransız Sokağı projesini tasarlayıp hayata geçirdi. Bu projeyle Teşvikiye Rotary Kulübü’nün Meslekte Başarı Ödülünü aldı.
Eski Konak Belediye Başkanı Muzaffer Tunçağ'ın isteğiyle İzmir’in kurulduğu bölge olan Basmane’de dönüşüm projeleri başlattı. Halen sürüyor.
Radikal Gazetesinde köşe yazarlığı, Hürses, Pınar, Sabah İstanbul, Türk Edebiyatı gibi gazete ve dergilerde de yazarlık yaptı. Berduş Düşünceler, Han Buyruğu, Itri, Beş Çayı, Bir Sevdadır Çobanlık, öğrencilik yıllarında kendi kurduğu ve yönettiği İstanbul Merkez Tiyatrosu'nun oynadığı,Uçun Kuşlar ve Su Verin Mebbus Beye isimli oyunları yazdı.
2004 yılında Türkiye'nin ilk temalı sokak projesi olan İstanbul Fransız Sokağı projesini tasarlayıp hayata geçirdi. Bu projeyle Teşvikiye Rotary Kulübü’nün Meslekte Başarı Ödülünü aldı.
Eski Konak Belediye Başkanı Muzaffer Tunçağ'ın isteğiyle İzmir’in kurulduğu bölge olan Basmane’de dönüşüm projeleri başlattı. Halen sürüyor.
2002-1999 İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkan Başdanışmanlığı
Bu dönemde Galata Kulesinin çevre düzenlemesi, İstanbul’un Avrupa Kültür Başkenti olması, Miniatürk ve Panaroma İstanbul gibi çok projede katkıları oldu. Yapımcı, yönetmen ve senaryo yazarı olarak çalışmaları sürüyor. En son TRT/TURK' te 39 bölüm "Dönmeyenler" isimli programı yaptı.
5 Bölüm Yurdumda Ölmek İstiyorum,3 Bölüm 5 Numaralı Kamp İsimli dizileri TGRT’de gösterildi. Yapımcı-yönetmen-senarist olarak 23 Bölüm Yuva isimli dizisi ve senaryosunu yazdığı Dokuzuncu Hariciye Koğuşu TRT1’de yayınlandı. 16 Bölüm Türkistan Işığı belgeseli de TGRT’de yayınlandı.
Bizim Eller isimli sinema filmini yaptı.
Doğduğu topraklara vefa borcunu ödemek üzere tamamen gönüllülük esasına dayalı olarak Türkiye ve dünya sanatçılarıyla işbirliği yaparak bir sanatçı köyü olarak Konya Çavuş’a “Sonsuz Şükran Köyü” nü kurdu.
Hoşgörü Hareketi Derneği/Kurucuları arasında yer alarak 4 yıl Başkanlık yaptı.
Bu dönemde TRT'nin canlı olarak yayınladığı Uluslararası Türkovizyon Şarkı yarışmasını organize etti.
Sonsuz Şükran Derneği Başkanı.Edebiyat Cemiyeti’nde bir dönem Başkanlık yaptı.Beyoğlu Güzelleştirme Derneği, Basmane Kültürel Mirası Koruma Derneği üyesi.Çarşamba Buluşmaları Grubu Başkanı. İstanbul’da 1994 yılından beri 18 yıldır süregelen, içlerinde, sanatçı, gazeteci, işadamı, yönetici, pek çok meslek grubundan insanın her Çarşamba bir araya geldikleri bu grubun aynı zamanda kurucusu.