Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
Senaryo: Mehmet Taşdiken /Yönetmen: Salih Diriklik / Eser: Peyami Safa / Yapımcı: Vehbi Oku
"Film bütünüyle Yeşilçam çizgisinin dışında. Bu bakımdan iyi." (Atilla Ilhan)
" 9. Hariciye Koğuşu hakkındaki kanaatim olumludur. Zor bir konu, bir iki küçük eksiğinin yanında seyredilir bir film haline gelmiştir. (Metin Erksan, Boğaziçi Dergisi'nin Mart '86 sayısı)
Haldun Taner, Çetin Altan'ın yazısına benzer şekilde yine Peyami Safa'nın romanından ve müşterek bir anısından yola çıkarak diziyi övdü.
7.Mart tarihli Milliyet Gazetesi'nde yayınlanan "9. Hariciye Koğuşu ve Bir Anı” başlıklı bu yazıda şu cümleler yer aldı: " 9. Hariciye Koğuşu'nun TV dizisi olarak yayınlanması her bakımdan yararlı oldu. Roman okumayıp TV izleyen tembel seyirci, hiç değilse Türk Edebiyatında haklı yeri olan bir romanı ve dolayısıyla Peyami Safa'yı tanımış oldu. (...) 9. Hariciye Koğuşu'nu ilk okuduğum zamankine yakın hislerle izlerken, bu ortak anımızı da hatırladım."
Milliyet Gazetesi'nce düzenlenip, 16.Şubat 1986 günü ilk sayfada yayınlanan bir kamuoyu araştırmasına göre, en çok izlenen TV dizisi % 68 ile Köle İsaura olurken, ikinci dizi % 62 izlenme oranı ile 9. Hariciye Koğuşu, üçüncü dizi ise % 59 ile İpek Yolu olur. Diğer dizilerin izlenme oranları da % 49'dan aşağı doğru iner.
Yapılan tenkitler konusunda Mehmet Taşdiken, "Eleştiriler, dizi henüz yayına girmeden başladı. Bütün ciddi eleştirilere açığım" dedi.
Böylece Mehmet Taşdiken, senaryo değişikliği sebebiyle başlangıçta yönetmene gösterdiği küskünlüğün ve çekim sırasındaki endişesinin kaybolduğunu belirtmiş oldu. Türkiye Gazetesi'nin 6.Mart tarihli sayısında ise hem senarist, hem de yönetmenin görüşleri yan yana yayınldı. Mehmet Taşdiken, yaptığı değişiklikleri başka bir açıdan şöyle izah etti:
" ...Gerçekte romandan yapılan hiçbir film, romanın aynısı olamaz. Film, romanın bir yorumudur. Önce ikisinin yaklaşımları farklıdır. Malzemeleri farklıdır. Roman, bir sanatçının tek başına gerçekleştirdiği bir eserdir. Oysa film, bir ekip ve teknoloji eseridir. Filme değen her el, ona mutlaka bir şeyler katmak zorundadır..."
Kaynak: Dr. Salih Diriklik "Flashbak - Türk Sinema ve TV tarihi" adli kitabindan
" 9. Hariciye Koğuşu hakkındaki kanaatim olumludur. Zor bir konu, bir iki küçük eksiğinin yanında seyredilir bir film haline gelmiştir. (Metin Erksan, Boğaziçi Dergisi'nin Mart '86 sayısı)
Haldun Taner, Çetin Altan'ın yazısına benzer şekilde yine Peyami Safa'nın romanından ve müşterek bir anısından yola çıkarak diziyi övdü.
7.Mart tarihli Milliyet Gazetesi'nde yayınlanan "9. Hariciye Koğuşu ve Bir Anı” başlıklı bu yazıda şu cümleler yer aldı: " 9. Hariciye Koğuşu'nun TV dizisi olarak yayınlanması her bakımdan yararlı oldu. Roman okumayıp TV izleyen tembel seyirci, hiç değilse Türk Edebiyatında haklı yeri olan bir romanı ve dolayısıyla Peyami Safa'yı tanımış oldu. (...) 9. Hariciye Koğuşu'nu ilk okuduğum zamankine yakın hislerle izlerken, bu ortak anımızı da hatırladım."
Milliyet Gazetesi'nce düzenlenip, 16.Şubat 1986 günü ilk sayfada yayınlanan bir kamuoyu araştırmasına göre, en çok izlenen TV dizisi % 68 ile Köle İsaura olurken, ikinci dizi % 62 izlenme oranı ile 9. Hariciye Koğuşu, üçüncü dizi ise % 59 ile İpek Yolu olur. Diğer dizilerin izlenme oranları da % 49'dan aşağı doğru iner.
Yapılan tenkitler konusunda Mehmet Taşdiken, "Eleştiriler, dizi henüz yayına girmeden başladı. Bütün ciddi eleştirilere açığım" dedi.
Böylece Mehmet Taşdiken, senaryo değişikliği sebebiyle başlangıçta yönetmene gösterdiği küskünlüğün ve çekim sırasındaki endişesinin kaybolduğunu belirtmiş oldu. Türkiye Gazetesi'nin 6.Mart tarihli sayısında ise hem senarist, hem de yönetmenin görüşleri yan yana yayınldı. Mehmet Taşdiken, yaptığı değişiklikleri başka bir açıdan şöyle izah etti:
" ...Gerçekte romandan yapılan hiçbir film, romanın aynısı olamaz. Film, romanın bir yorumudur. Önce ikisinin yaklaşımları farklıdır. Malzemeleri farklıdır. Roman, bir sanatçının tek başına gerçekleştirdiği bir eserdir. Oysa film, bir ekip ve teknoloji eseridir. Filme değen her el, ona mutlaka bir şeyler katmak zorundadır..."
Kaynak: Dr. Salih Diriklik "Flashbak - Türk Sinema ve TV tarihi" adli kitabindan