Mehmet Taşdiken
  • Anasayfa
  • Projeler
    • Sonsuz Şükran Köyü
    • Anadolu´ya Şükran Buluşmaları
    • Fransız Sokağı
    • Old City Basmane
    • Carşamba Bulusmaları
  • Fransız Sokağı
  • Afitaş
  • Televizyon ve Film Işleri
    • Aşk ağlatır (2013)
    • Dönmeyenler (Belgesel)
    • Dokuzuncu Hariciye Koğuşu (Dizi)
    • Bizim Eller (Sinema Filmi)
    • Yuva (Dizi)
    • 5 Numaralı Kamp (Dizi)
    • Yurdumda ölmek istiyorum (Sinema Filmi/Dizi)
    • Türkistan Işığı
  • Yazili Eserleri
    • Berduş Düşünceler
    • köşe yazıları
    • Han Buyruğu
    • Itri
    • Beş Çayı
    • Bir Sevdadır Çobanlık
  • Iletişim
  • linkler
_09/08/2001

_Kafa karıştıran tatil

_Telefondaki ses, 'Tatilde misin?' diye sorduktan sonra, birden uyandı. Bunun ağızdan kaçmış bir söz olduğunu, bir suçlama olmadığını açıklamak gayretine düştü.
'Aslında' diye başlayan klasik laflar sıraladı. Benim adıma bir 'tatil' savunması yaptı.
Evet savunma. Çünkü 'tatil' kelimesi yakın zamana kadar bir 'tuzu kuruluk' imtiyazı sayılıyordu. Bir köylü toplumuyduk. Zaman tarifi bakımından tatili çağrıştıran yaz, tarlada, bahçede işlerin azdığı bir mevsimdi ve o mevsimde bütün yakınlarınızın elleri nasır tutuyor, kıçları terliyor olurdu.
Düne kadar çalışanlar 'tatil' yerine 'izin', öğrenciler de özel anlamında 'okul tatili' demeyi bu yüzden alışkanlık haline getirdi. 'Tatil' deyince aklına güneşi, denizi getirenler züppe sayıldı. Bunda yaz döneminin iş sezonu sayılması, ekonomik sıkıntılarla birlikte geleneksel kültürün de etkileri var. Çünkü bizim kültürümüzde
'deniz' yok.
Akdeniz sahilleri, kıyı boyunca Ege, Silivri'den Tekirdağ'a kadar lebiderya araziler, hep damatları zengin etmiş. Zira kime uygun olmayışından ailenin daima 'eksik etekler'ine miras payı olarak bırakılmış.
Kendisi de aynı amaçla burada bulunan ve üstelik okumuş da bir yakınım, sahildeki yarı çıplak binlerce insana bakıyor bakıyor ve 'şunları' diyor, 'Süreceksin nohut tarlasına yol Allah yol.' Hâlâ kentte yaşayan bu emekli memur biliyor ki, şu anda nohut zamanıdır. Gövdesi burda, bu sahilde, bu zamanda ancak beyni başka zamanlarda, başka mekânlarda. 'Tatil' kelimesinin ona da sıcak gelmeyeceği kesin.
Hâlâ çoğu memur ve çalışan izin dönemlerinde,
çoğu öğrenci okul tatillerinde artan işlere yardım için dört gözle tarlalarda, bahçelerde bekleniyor. İşte ülkemizde bir kesimin yaşadığı tatil bu.
Bütün bunları artık gün gün küçülen aya bakarak düşünüyorum. Çamlı tepelere vuran aydınlık her gün biraz daha azalıyor. Yakamozlar da. Tatil yerleri sadece güneşin değil, ayın da anbean izlendiği yerler. Yıldızların da. Hatta beklediğiniz akşam rüzgârları, sizi bir rüzgâr ölçere, bir rüzgârgülüne çeviriyor.
'Tebdili mekânda ferahlık var.' Evet var. Sadece ferahlık değil, hatıralar da var. Unuttuğunuzu sandığınız gönül kırıklıkları, hayal kırıklıkları, ayın, yakamozların, teknelerin ve çamların yarı aydınlığında diriliveriyor.
Ay beni alıyor ve çocukluğuma götürüyor. Kendi sahil kasabama. Bol yıldızlı göğe ve kendi yakamozlarıma. Hatıraların en gerçeği, neden hafızamıza ilk yerleşmiş olanlarıdır? Neden arada yüzlercesi bulunmasına rağmen, küçülen ayın aydınlattığı bu koy, aldı beni ta başa götürdü? Yıllardır böylesine rahat, kesintisiz ve yarın telaşı taşımayan bir 'tahattür' (hatırlama) zevki yaşamadım.
Marmaris gece hülyaları kadar gündüz gerçekleriyle de muhteşem bir kasaba. Düzgün bir Avrupa sayfiyesi. Sahilde 9 km. uzayan yaya yolu. 9 km. uzayan oteller, oteller, oteller. Ellerinde kovalarla plajlarda dolaşan köylü kadınları, her dilden 'mısır' demesini öğrenmiş.
Didim'de lokantaların, kafelerin, barların üstüne çirkin ve imlasız yazılarla asılmış kartonlar dikkatimi çekti. Üçer-beşer asmışlar. Fiyatların uygunluğunu anlatıyor. Sahil, insandan geçilmiyor. Ama bizimkilerin doldurduğu Didim'de restoranlar, kafeler sinek avlıyor.
Elinden her iş gelen Hüseyin usta yaz-kış burda yaşıyor. Herkesin işine büyük bir zevkle koşan bu gani gönüllü inşaat ustası, bütün kış boyu yaptığı işlerden, yakınlarının dediğine göre sadece 200 milyon lira kazanmış ve bu parayla eşi ve özürlü oğlundan oluşan üç kişilik ailesini bir yıl geçindirecekmiş.
Duyunca, ona tatile değil, kız kardeşimi ziyarete geldiğimi söyledim.
Web: LaqueLaque