Mehmet Taşdiken
  • Anasayfa
  • Projeler
    • Sonsuz Şükran Köyü
    • Anadolu´ya Şükran Buluşmaları
    • Fransız Sokağı
    • Old City Basmane
    • Carşamba Bulusmaları
  • Fransız Sokağı
  • Afitaş
  • Televizyon ve Film Işleri
    • Aşk ağlatır (2013)
    • Dönmeyenler (Belgesel)
    • Dokuzuncu Hariciye Koğuşu (Dizi)
    • Bizim Eller (Sinema Filmi)
    • Yuva (Dizi)
    • 5 Numaralı Kamp (Dizi)
    • Yurdumda ölmek istiyorum (Sinema Filmi/Dizi)
    • Türkistan Işığı
  • Yazili Eserleri
    • Berduş Düşünceler
    • köşe yazıları
    • Han Buyruğu
    • Itri
    • Beş Çayı
    • Bir Sevdadır Çobanlık
  • Iletişim
  • linkler
_18/10/2001

_Savaşsız dünyaya doğru...

_Niçin savaş? Daima büyük harflerden oluşan cevabı hazır bir soru bu. Çoğu zaman anlamsız bulunan, küçümsenen bu soruyu, yeniden.. yeniden sormamız gerek. Niçin savaş? Afganistan savaşı, Amerikan egemenlik makamının, yıkılan gururunu, belki de kibrini restore için başlatıldı. İktidar sahipleri, kendi halklarına güçlerini göstermek istiyor. Amerika'nın dünyaya gücünü ispat çabası,işin ikinci etabı. Yönetenler iktidarlarını sağlamlaştıracak. Bunun için kiliseler seferber olacak. İncil'den dualarla iktidar kutsanacak. Tören kıyafetli askerler marşlar söyleyecek. Genç, ihtiyar herkesin elinde sallanan bayraklar, iktidar gücünü vatan, millet hamasetiyle destekleyecek. Ve öbür tarafta bir fareyi öldürmek için binalar yakılacak. Yüzlerce, binlerce suçsuz günahsız insan, çoluğu çocuğuyla korkudan evini, yurdunu terk edip yollara düşecek. Ne için? Onlar açlık çekip perişan oldukça Amerikan yöneticileri halkları nezdinde daha güçlenecek. Kan, gözyaşı ve ölüm. Savaş bir tarafta onulmaz yaralar açarken, öbür tarafta zafer, sevinç ve mutluluk naraları attıracak. Savaş işte bu. Adına ne derlerse desinler, nasıl gerekçeler bulurlarsa bulsunlar, savaş, iktidar sahibi yöneticilerin doymak bilmeyen bir güç isterisidir. Bunun özeti budur. Tarih boyu da böyledir bu. Kiliseler, camiler, havralar daima yöneticilere başka ve önemli bir güç desteği olmuş, iktidarlarını pekiştirmek için adam öldürmeye, kana, feryada fetva vermiş, kutsamış ve üstelik toplumsal cinayetlere yüksek manevi yorumlar getirmiştir. Adam öldürmeye, savaşa cevaz veren bütün dinler tarih ve insanlık önünde sorumludur. İntikam, kan ve gözyaşı çağrıştıran hiçbir manevi değer, insanlığa duyulan barış, merhamet ve sevgiden daha önce gelemez. Dinler, asırlar boyu iktidarların elinde ve iktidarların yedeğinde oldu. Barış ve sükûneti gerçek bir iktidar olarak tavsiye edecek, kuracak bir potansiyel taşıdıkları halde, ait oldukları iktidarların elinde, asırlar boyu dünyanın bir kan gölüne dönmesine en büyük katkıyı ve desteği dinler sağladı. Milletlerin birbirine düşman olmasında, düşman kalmasında taşıyıcı rolü üstlenen de hâlâ dinlerdir. Savaşların, yenilgilerin ve zaferlerin artığı olarak milletler ulusal değerlerini daha doğrusu kinlerini ve düşmanlıklarını bir bayrak halinde yaşatmaya devam ediyor. Bu değerler, ayırıcı özelliğiyle bütün insani değerleri ve birikimleri yok ederek savaş ve intikam duygularını bir kan davasına çeviriyor. Niçin savaş? Gösterişli sözlerle ahmakları ölüme sürmek, öldürüleni meşru göstermek ve iktidar üstüne iktidar kazanmak. İnsanlık âleminin bir bütün olduğunu, onu ayıran, kin ve haset üreten bütün kavram ve kurumları yeniden değerlendirmek gerektiğini anlayana kadar insanlar galiba savaşlara tempo tutmaya devam edecekler.
Web: LaqueLaque